Eşyanın perde arkası
Sofistler diyor ki, “Dış dünya bizim gördüğümüz şekilde değildir. Bizim gördüğümüzü sandığımız şeyler zihinlerimizdeki algılardan ibarettir.” Tasavvufî mânâda “eşyanın perde arkası” dediğimiz şey bundan farklıdır. Bizde “Hakâiku’l-eşya sabitetün. (Eşyanın hakikati, varlığı sabittir.)” düşüncesi bir prensiptir. Bunun ötesinde, mesela, sizden şu ağacın bir resmini istesem, gördüğünüz şeyi tasvir edersiniz. Ancak ağaç ondan ibaret değildir. Ağacın bir de görülmeyen portresi vardır ki, o da ekosistemdeki yeri, oksijen-karbondioksit alış verişi, fotosentez faaliyetleri vs. olarak düşünülebilir. Onun için bir biyolog, ağaçta herkesin gördüğünden daha derince ve farklı şeyler görür. Çünkü onun bu konuda farklı ihtisası vardır.
Aynen bunun gibi, bazı konularda derinleşmiş olanlar, eşya ve hâdiselerin çehrelerinde onun perde arkasını müşahede edebilirler. Mesela bir ağaca bakar, onda Allah’ın isim ve sıfatlarının ayan beyan tecellî ettiğini görürler.
Eşyanın çehresinde görülen şeyler objektif de değildir. Yani, herkes aynı şeyi görmez. Mesela, yukarıda arz edilen misalde, bir ağaçta biyolog farklı şeyi görür, fizikçi farklı şeyi görür, marangoz daha farklı bir şeyi… Ayrıca, bunlar kendi içlerinde de derinliklerine göre farklı sınıflara ayrılırlar. Bu durum, görülen şeyin yanlışlığını veya tutarsızlığını göstermez. Bakanların farklılığı böyle bir farklılığa sebebiyet verir. Fakat çevrelerine basiretle bakanlar, Cenâb-ı Hakk’ın tecellîlerini daima müşahede edebileceklerdir.
Işığınla aydın her yan
Şaşkınlar arıyor burhan,
Tecellîn her yerde ayân
Rabb’im, sana döndüm yüzüm!
Âlem kitap, eşya kapak
Otlar, ağaçlar ve toprak,
Seni söyler yaprak yaprak,
Rabb’im, sana döndüm yüzüm!
- tarihinde hazırlandı.