Ya Güven Oyu Ya Erken Seçim Veya Askeri Muhtıra

Fethullah Gülen Hocaefendi bir grup gazeteciye Pazar öğleden sonra önemli açıklamalarda bulundu. Hocaefendi "değişik yerlerden aldığımız haberlere göre askeriyenin bir kesimi yeni bir muhtıra vermeye hazırlanıyor" diyor.

Bunları söylediği anda kendisini dinleyenlerin hepsi şaşkınlıkla birbirlerine bakıyordu….

Türkiye'de Hocaefendinin temsil ettiği cemaat genellikle kurallara, devlete saygılı ve askerlerle de herhangi bir sürtüşmeye girmek istemeyen bir kesimdir. Çok önemli bir sebep olmasa Hocaefendi böyle açıklamalarda bulunmaz ve önümüzdeki günlerde büyük tartışmalara yol açacak bir meseleyi ortaya koymazdı.

Hocaefendi epey bir süredir liderlerle yoğun temaslar yapıp Türkiye'de bir gönül birliği ve hoşgörü ortamı yaratmaya çalışıyor. Bu ortama yaklaşıldığını ve biraz daha gayretle Türkiye'de istenilen atmosferin sağlanabileceğini görüyor ve bu günlerdeki olumsuz gelişmelerin bütün bunları bir çırpıda silebileceğinden endişeli.

Hocaefendi azınlık hükümetine hiç sıcak bakmamış. Hatta DYP-CHP hükümetinin canlandırılması için çaba göstermiş ama Deniz Baykal'ın tutucu çevresine takılmış. Ona göre alternatif ortaya koymadan koalisyonun yıkılması büyük hata.

Şimdi ise Hocaefendi ya hükümet güven oyu alsın ya da bir erken seçimle demokrasiyi yeniden karaya oturtmadan bu işi çözelim diyor. Yoksa işin sonunda yeni bir kaza ortaya çıkabilir diye herkesi uyarıyor.

Muhtıra uyarısı çok önemli. Hocaefendiye göre muhtirayı hazırlayanların arasında bulunan bir askeri yetkili "öteden beri endişeye mahal olan bir insan. Hatta bu kişi hükümet tarafından kayrılan bir kişi." Yani Türkiye'de birileri yeni anti-demokratik oyunları sahneye koyma hazırlıkları yapıyor v politikacılar uyurken Hocaefendi gerekli uyarıları yapmak durumunda kalıyor…

Aman şu grevci işçiler bir etrafı kana bulasada bize müdahale imkanı çıka diye düşünenler olabilir. "Refah seçimleri kazanacak, bu olmadan yönetime el koyalım, bu müdahale Refah yüzünden olmadı işçi olayları yüzünden bu işi yapmak zorunda kaldık deriz" diyenler olabilir. Ama unutmasınlar ki gerçekten Türkiye yeni bir maceraya atılırsa ülkenin idaresini ele geçireceklere yaptırılacak işlerin basında bir Kürt devleti kurdurmak ve Kıbrıs meselesini çözdürmek olacak. Aynı 1980'de Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına kabulü için boyun eğdiğimiz gibi.