İman, Bilgi ve Sevgi
Ruhun en büyük ve en mühim dinamiği iman, bilgi ve sevgidir. İnanmak, hakikati olduğu gibi tanıma, sevmek ise bu bilginin hayata geçirilmesi demektir. İnanmayanlar mutlak hakikati ne bulabilir, ne de bilebilirler. Onların "inandım" demeleri iç dünyalarıyla bir zıtlaşma, ''buldum, demeleri de bir mugalatadır. Aslında inanmayanlar talihsiz, sevmeyenler de cansız cesetlerdir. İnanma en önemli bir aksiyon kaynağı ve ruhun bütün varlığı kucaklaması ve tabiatı kuşatması ise, muhabbet de, gerçek insani düşüncenin en esaslı unsuru ve lahuti bir buududur. Bu itibarladır ki, önümüzdeki yıllarda, kültürümüzün fidelerini dikme ve yetiştirme misyonunu yüklenenler, evvela inanç mihrabına yönelmeli, sonra da sevgi minberine yürüyüp, muhabbet soluklarını dünyanın her tarafına duyurmaya çalışmalıdırlar. Bunu yaparken de müessiriyetlerini, ahlak ve fazilet anlayışlarının derinliklerinde aramalıdırlar.
- tarihinde hazırlandı.