James Harrington, Fethullah Gülen Hocaefendi'yi anlatıyor
Okullardaki öğretmenlerin adanmışlığına hayranım
Hizmet Hareketi’yle ilk kez yaklaşık 6 yıl önce 2008’de tanıştım ve açıkçası Hizmet hakkındaki fikirlerim zamanla değişti ve gelişti. Hareketin gerçekten bir hizmet hareketi olduğunu gördüm. Burada hizmetten kastım insanlara yemek ya da benzeri sağlamak değil, daha derin anlamda, topluma hizmet eden, farklı inançlardan, farklı ekonomik altyapıdan insanlarla işbirliği içinde bir toplum inşa etmeye çalışan bir hizmeti kastediyorum.
Fethullah Gülen hakkındaki görüşlerim oluşumu ve zamanla geçirdiği süreç yönüyle çok ilginç. Çünkü Türkiye’ye ilk gittiğimde ne Türkiye, ne İslam ne de Hareket hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
Bilgi edindikçe ki bilirsiniz bir konuda bilgi edindikçe kafanızdaki resim hep değişecektir, 2000 yılında Fethullah Gülen hakkındaki siyasi davalarla alakalı bir kitap yazarken buldum kendimi.
Ve kitabı yazarken de tabii olarak Fethullah Gülen ve Hareket’teki insanlar hakkında daha çok şey öğrendim.
Kitap basıldıktan sonra da gidip kendisiyle tanıştım. Fethullah Gülen’de gördüğüm, insanlara ilham kaynağı sunma, onların dış dünyaları yanında maneviyatlarını da düşünmeye ve aynı zamanda toplumun bir parçası olmaya sevk etme kabiliyeti oldu.
Gülen’in bana göre ilginç olan bir diğer yönü de sûfî gelenekten geliyor olması.
Daha geniş bir dünya görüşünün olması açısından bu iyi bir şey. Bu hareket insanlara ulaşan, bilimi kabullenen, açık, hoşgörülü ve yargılamayan bir hareket.
Okulların dünyanın dört bir tarafında olması ve Hizmet’in kendini bu okullara adamış olması harika bir şey. Bu okulları özellikle öğrencilerin aksi takdirde Hizmet okullarındaki kaliteli eğitimi alamayacakları fakir bölgelerde görmekten mutluluk duyuyorum. Bence bu harika bir şey. Bana göre Fethullah Gülen “Daha fazla camiye değil, daha fazla okula ihtiyacımız var.” derken çok haklıymış.
İyi insan ve topluma faydalı bir birey olmanın, manevi gelişimin yolu eğitimden geçer. Dolayısıyla eğitim çok önemlidir.
Bu okullardaki öğretmenlerin adanmışlığına hayranım. Bu öğretmenlerin hepsi adanmış. Öğretmenlik onlar için 9’dan 5’e ya da 8’den 5’e kadar olan bir iş değil. Onlar bu işe kendilerini adamışlar. Öğrencilerle gece beraber kalıyor, onlarla aileleriyle birlikte çalışıyorlar. Bu daha önce değindiğim insanları işlerinde motive eden maneviyatın bir sonucu.
Bu gidip geçimini sağlamak için çalışıp, paranı alıp akşam eve gelmekten ibaret değil. Ben bir adanmışım ve vazifemin bir parçası da öğrencilerin eğitimini sağlamak. Bu okullar bir harika.
“Bir Hıristiyan olarak size yardımcı olmak vazifem” diyoruz. Ve aynı şekilde bunu yapan dini gruplara da saygı duymamız gerekiyor. Bu Hareket insanlara deprem, tayfun, sel ve yakın zamandaki maden faciası gibi durumlarda yardım götüren bir derneğe sahip. Gidin dünyanın başka yerlerindeki insanlara yardım edin. Hıristiyan ya da başka bir din, bu hiç fark etmez değil mi? Bizim görevimiz insanlara hizmet, onlara yardım etmek. Neye inandıkları önemli değil.
James Harrington kimdir?
James Harrington, Teksas İnsan Hakları Projeleri’nin direktörü. Aynı zamanda Teksas Üniversitesi’nde ders vermekte.
- tarihinde hazırlandı.