Tenasüh ve Farklı Âlemler
Buradaki hayatımız, âlem-i misâldeki levhalara kaydediliyor. Uhrevî âlemlerdeki yerimizi, makamımızı teşkil edecek şekilde, bir başka yaratılışa menşe' oluyor. Ayrıca, aynen diğer âlemlere de aksediyor. Dört duvarı camdan bir odada nasıl sûretler nâmütenâhî denecek şekilde iç içe akseder, aynen onun gibi, buradaki hayatımız, şeffaf olan diğer âlemlere, her bir âlemin keyfiyetine göre aksetmektedir. İnkişaf etmiş, nûrâniyet kazanmış bazı ruhlar, bu aksedişin farkında olabilirler. Meselâ, böyle bir ruh, Kurban bayramında burada iken, aynı anda hacda da olabilir. Fakat bu, onun iradesi ile olur mu; insan, kendi iradesi ile dublesini başka yerlere gönderebilir mi, –buna bir şey diyemeyeceğim– ama, bu da bir aksediştir.
Meselenin bir diğer yanı daha var. Zayıf da olsa bazı hadis-i şeriflerde, Sizin Âdeminiz gibi Âdemler, Nûhunuz gibi Nuhlar var" buyurulur. Bununla, biraz önce arz edilen aksediş kastedilmiş olabileceği gibi, daha başka rivayetlerde ifade edilen, Hz. Âdem'den önce daha pek çok Âdemlerin bulunduğu rivayetleriyle ele alındığında, bizden önce de insan nesillerinin yaşadığı neticesine varılabilir. Yunus, neye dayanarak demiştir bilmiyorum;
"Dünya bununla yedi kez doldu
Âhiri bizden de kalan dünyasın"
der.. evet bizden önce de başka insan nesilleri yaşamış olabilir. Ancak, bütün bunlar, şu anda ispatlanmış olmadığı gibi, ilmin kriterleri açısından da ispatı zor görünen şeyler. Ama, herşeye rağmen iddia edildiği şekilde bir reenkarnasyonun ve nev'lerin birbirlerinden türemesi manâsında evolüsyonun olmadığı açık; bu söylediklerimin de reenkarnasyonla bir alâkası yok. Ama her zaman karıştırmalar, iltibaslar olmaktadır ve bu iltibaslar, insanları yanıltabilmektedir."
- tarihinde hazırlandı.