Dershaneler meselesi…
Dershanelerin kapatılma teşebbüsü son birkaç ayın meselesi değildir. Zaten karar verildiği günlerde eski Milli Eğitim Bakanlarının adı verilerek “o yapamadı, bu yapamadı, o da yapamadı; şimdiki bakan bunu yapacak” gibi sözler söylenerek bunun çok uzun zamandan beri planlanan, belki de söz verilen bir mesele olduğu açıkça ifade edilmiştir.
Dershane kapatmanın okullarda eğitimi daha iyi bir seviyeye getirme gibi bir amaçla yapılmadığı, asıl niyetin Camia’nın eğitim faaliyetlerine mani olmak olduğu net görülüyor. “Okullarına, dershanelerine göndermeyin” dendi. Demek ki mesel sadece dershaneler değil. Dershanelerden başlayıp okullarla devam edilecek. Zaten yurtdışındaki okulları kapattırma girişimleri de bu niyeti teyit etmektedir.
Fethullah Gülen Hocaefendi, 18 Mart 2014’teki röportajında dershaneler mevzuundaki hissiyatını şöyle dile getirmiştir: “…keşke niyetlerini açıktan ifade etseler, ‘Sizin dershane işiyle uğraşmanızı istemiyoruz.’ deseler, Camia’yla ilgisi olmayan dershanelere bari gadretmeselerdi. Dişinden tırnağından artırarak dershane kuran insanlara ayrıca üzülüyor insan. Yazık! 3800 dershanenin 3000’inin Camia’yla hiçbir münasebetinin olmadığı söyleniyor. Açıktan söyleselerdi biz de derdik; ‘Tamam mademki bu mesele sizin için hayat memat meselesi, öyleyse rica edelim bizim arkadaşlarımız belli bir süreçte kapatsınlar.’ Kurunun yanında yaşı yakmasalardı.”
Bilinmektedir ki dershaneler ülkemizde kademeler arası geçişte var olan sınav sisteminin bir sonucudur. Öncelikle dershaneleri rakip değil, refik olarak algılamak lazım. Tamamlayıcı unsur, dost olarak bakılabilir. Okulun eksiğini tamamlama, tercih ve rehberlikte gündemi öğrenciye aktarma misyonu var. Sosyal adalet ve fırsat eşitliği var. Dolayısıyla dershanenin yokluğunu insan hakları ihlali olacaktır. Dershaneler batıda üst öğrenime öğrenci hazırlayan kurum olmakla beraber, doğuda bunun yanında güncel problemimizle alakalı terör faaliyetlerinde dağın yolunu kapatan önemli bir etkendir. Bunun pek çok örnekleri mevcuttur. Hizmet gönüllülerinin çalıştığı dershaneler, eğitim vermenin yanında bu çürümeye karşı mücadele veren eğitim yuvalarıdır.
Son olarak Bülent Arınç, dershaneler konusunda birilerinin Erdoğan’ı “Ya bu dershane işinden vazgeçersiniz veya biz sizi yıkarız” diye tehdit ettiğini, Erdoğan’ın da “Elinizde ne varsa çıkarın, ben sözümden dönmem.” şeklinde karşılık verdiğini nakletmişti. Hükümete şantaj büyük bir suçtur. Bunu iddia eden kişiler iddialarını ispatla mükelleftirler ve şahısların isimlerini vererek yargıya intikal ettirmeliydiler ama bunu yapmadılar. Demek ki böyle bir tehdit/şantaj söz konusu değildir.
- tarihinde hazırlandı.