Radyo D'de 9 Şubat 1998 Tarihinde Yayınlanan Anahaber Bülteninde Fethullah Gülen ile Papa II. John Paul'ün Görüşmesi Hakkında İleri Sürülen İddialara Tekzip
Radyo-D'nin 9 Şubat 1998 tarihli Ana haber bülteninde Fethullah Gülen ile Papa II. John Paul'ün görüşmesi bahane edilerek, müvekkilimiz hakkında haksız ve gerçekdışı iddialarda bulunulmuştur.
Öncelikle açıklamak istiyoruz ki; Türk ve Dünya kamuoyunda, farklı inanışların ülkemizin ve insanlığın barış içinde yaşamasına önemli bir engel olduğu iddiasının tartışma konusu olduğu bir ortamda, mütefekkir bir şahsiyet olması sıfatıyla 1 milyarlık katolik camiasının ruhani lideriyle görüşen Fethullah Gülen böylece, farklılıkların bir arada yaşayabileceği esasına dayalı hoşgörü ve uzlaşma düşüncesine, dünya çapında müspet yankı bulan bir katkıda bulunmuştur. Nitekim gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında değişik dünya görüşlerini temsil eden kişi ve kuruluşlar, söz konusu görüşmeyi dinler arası diyalog ve barış için ciddi ve samimi bir girişim olarak nitelendirmişlerdir. Böylesine halisane gayelere hizmet eden bir görüşmenin bu radyo programında olduğu gibi çarpıtılarak, bazı asılsız suçlamaların vesilesi yapılması ise birtakım kişilerin gerçek amaçlarının habercilik değil, Fethullah Gülen'in ilmi ve fikri faaliyetini karalamak olduğunu ortaya koymaktadır. Örneğin bu haber yayınında müvekkilimizin 'Yeşil Pasaporta' sahip olması 'susurluk olayı' ile bağlantılandırılmaktadır.
Halbuki, eğer dürüst bir yayıncılık yapılmak istenseydi, gerçekleştirilecek basit bir inceleme sonucunda, Fethullah Gülen'in belli bir süre ve nitelikte devlet görevlisi olmasından dolayı, pasaport kanunu hükümlerine göre Diyanet İşleri Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığının olağan işlemleri neticesinde yeşil pasaport aldığı, rahatlıkla öğrenilebilirdi. Ancak böylesine küçük bir araştırma zahmetinde dahi bulunmayıp, müvekkilimizin tamamıyla kanuni çerçeve dahilinde sahip olduğu pasaportu, bir suçlama konusunu haline getirmekte ve onun Papa II. John Paul ile buluşmasını 'kara para aklamak' gibi suç teşkil eden iddialarla irtibatlandırarak hayali ve tahkir edici isnatlarda bulunmaktadırlar. Bu şekilde iftiraları çekinmeden ortaya koyanlar, iddialarını hangi somut bilgi ya da belgeye dayandırdıkları hususunda hiçbir açıklamada bulunmaz iken, gerçekte kendi kafalarında oluşturdukları 'kara listeyi' Genelkurmay Başkanlığı'na izafe ederek müvekkilimizi de bu listeye dahil etmektedirler. Gerçekte ise, Fethullah Gülen'in hayatı boyunca hukuki ve meşru zeminlerde ilmi ve fikri bir faaliyet gördüğü, düşüncelerinin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekası için en sağlam bir güvence teşkil ettiği sağduyulu bütün kamuoyu tarafından bilinmekte olup, onun hoşgörü ve uzlaşma yönündeki çabalarının ülkemiz için taşıdığı önem, başta devletimizin en üst makamı tarafından olmak üzere tüm toplum kesimlerinde samimi bir destek bulmaktadır. Türkiye'mizin birlik ve bütünlüğü için böylesine yüksek değeri haiz bir uğraş veren Fethullah Gülen'in, Devletimizin ve Milletimizin itibarını arttıran görüşmelerine, büyükelçilerimizin de ilgi göstermesi ise son derece tabii bir görevin yerine getirilmesidir.
Bu vesileyle bir kez daha, müvekkilimiz hakkında, söz konusu yayında olduğu gibi tahkir edici iddialarda bulunanları, iddialarını ispat etmeye davet ediyor ve şu sorulara cevap bekliyoruz.
1. Yayında varlığı iddia edilen ve Genel Kurmay Başkanlığı tarafından hazırlandığı söylenen 'kara liste', nerede, ne zaman, hangi biçimde devletin yetkili makamlarına iletilmiştir; bu konuda Genel Kurmay Başkanlığının hazırladığı böyle bir liste varsa dahi, Fethullah Gülen bu listede gerçekten yer almakta mıdır?
2. Kitapları ve birkaç zati eşyası dışında hiçbir malvarlığı olmayan müvekkilimizin, Finans kuruluşlarına sahip olduğu iddiasının dayanağı nedir? Bütün ticari kuruluşların sahip ve yöneticilerinin kimler olduğu ilgili resmi makamlar ile ticaret sicilindeki kayıtlarda açıkça belli olduğuna göre ve bu kuruluşlar bütünüyle ve sürekli olarak devletin izni ve denetiminde faaliyet gösterdiğine göre, Fethullah Gülen hangi biçimde ticari kuruluşlarla münasebet içindedir? Şimdiye kadar yapılan denetimlerde kendisinin böyle kuruluşlarla herhangi bir münasebeti tespit edilmiş midir?
3. Ülkemizde farklı düşünce ve inançlara sahip çok sayıda işadamının, Fethullah Gülen'in hoşgörü ve uzlaşma yönündeki düşüncelerini tasvip ediyor olmaları, onun bu işadamlarının sahip oldukları ticari kuruluşlar üzerinde bir sahipliği olduğunu mu gösterir?
Saygılarımızla.
Fethullah Gülen Vekilleri
- tarihinde hazırlandı.