Fethullah Gülen Hocaefendi: Hazreti Muhammed’siz (sas) kurtuluş olmaz
Üstad Hazretlerinin de ifade buyurduğu gibi -Sadi’nin bir sözünü de zikrediyor- Efendimiz’in yolu olmadan felah muhaldir, kurtuluşa ermek muhaldir. Sadi, Gülistan’ın başında Farsça olarak der ki “Ne mutlu o ümmete ki senin gemindedirler, sen o geminin kaptanısın” der. Mutlu olan bir ümmet varsa o da Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) gemisine binenlerdir. O gemiyi kaçıranlar gemiyi kaçırmış sayılırlar. Onlar rıhtımda sayılırlar. Evvela bu kanaatin çok iyi bilinmesi lazım. Şimdi biz meseleye inanırken böyle inanırız. Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resulullah. İki cümle birbirinden ayrılmaz, birbirinin lazımıdır.
Ve Üstad kendisi ifade ederken de işte öyle bir sanatkar böyle bir kainat, böyle bir meşher hazırlayınca böyle bir saray hazırlayınca mutlaka onun bir teşrifatçısı olacak, mutlaka onu anlatan bir muarrifi olacak, temaşager bir nazırı olacak, diyor; değişik yönleriyle öyle bir sultan-ı zişana öyle bir yaver-i ekrem olacak, diyor; onsuz olmaz, yoksa makasıd-ı subhaniye gizli kalır, diyor. Efendimiz de bihakkın o dellallığı yapmış, o muarrifliği yapmış, o sarayda hakikaten teşrifatçılığı yapmış ve aynı zamanda kendisini dinleyenleri ahirete çağırmıştır. O, dünyada bir muarrif sestir, ahiret hesabına da oraya bir davetçidir, bir münadidir. Zaten Kur’an-ı Kerim de “münadi” ile ifade ediyor. “Rabbenâ innenâ semi’nâ münâdiyen yünâdî” (Âl-i İmrân, 3/193) diyor. Geniş zamana delalet eden bir kiple ifade ediyor. Sürekli yani sanki şu anda da minarelerde, camilerde sürekli biz O’nun sesini, çağrısını duyuyoruz ve “O’na icabet ediyoruz” diyoruz. O espri içinde anlamak lazım onu.
Bu açıdan “lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resulullah” birbirinden ayırmak doğru değil. Aklen, mantıken, hissen, imanen ayırmak doğru değil. Bu, meselenin hakikat yönü. Neticede varılacak nokta budur. Neticede insan buraya varamıyorsa yolun yarısında kalmış demektir.
Bir hakikat iki yanlı, iki yüzlü, iki derinlikli ortaya vaz edilmişse, Allah onu bir vahidin iki yüzü şeklinde ortaya koymuşsa onu parçalamamız, bölmemiz, farklı mütalaa etmemiz, bir yanını yeterli görmemiz, diğerine hâşâ lüzumsuz bakmamız doğru değildir.
Bu klip; Fethullah Gülen Hocaefendi'nin, 27 Şubat 2005 tarihinde yapmış olduğu “Hiç O’nsuz olur mu?” başlıklı sohbetinden istifade edilerek hazırlanmıştır. Sohbetin tamamına http://fgulen.com/tr/abd-sohbetleri/bamteli/47075-hic-onsuz-olur-mu adresinden ulaşabilirsiniz.
- tarihinde hazırlandı.