Bu, Yaşanan Bir Destandır

Ağızlarda ana sütü gibi asil ve fıtrî olan dilimiz için "4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatı"nda gözümüze takılanları ve gönlümüze uğrayanları sizlere anlatmaya bugün de devam etmek istiyorum...

Halktan padişahlarımıza, erden komutanlarımıza, avamdan ulema ve mürşidlerimize varıncaya kadar binlerce gelip geçmiş atamızın dillerinde, yontula yontula cilalanıp şeffaflaştırarak gelişen ve geliştirilen hem de bütün mânaları, bütün incelik, derinlik ve nüanslarıyla ifade gücüne sahip olan Türkçemizi, apayrı, bambaşka dillerin genç temsilcilerinin ağızlarından orijinal söyleyiş ve telaffuzlar ile dinlemek gerçekten çok muazzam bir mutluluk... Yetmiş güzel hulle giyip salınan Cennet hurisi gibi güzelliklerle bezenmiş Türkçemizin 84 ülkeden gelmiş 355 öğrencinin içinden seçilmişlerin dillerinden serpilip dökülen inci ve mercanlar gibi televizyon kanallarından bütün dünyaya yayılışına şahit olmak elbette bizleri sevinç gözyaşlarına boğacak İlahî bir lütuftur...

Bosnalı genç kızın "Sen Gelmez Oldun" isimli hüzünlü hasret şarkısındaki çağrıda, sanki Murad Hüdavendigâr'ı imdatlarına çağıran bütün Osmanlı yetimlerinin sesi çağlıyordu...

"Ayrılık" şarkısını söyleyen Kenyalı zenci kızın "kara geceler" deyişinde, kara bahtlı kara Afrika'nın dertlerinin Türkçe ifade edilişinin apayrı çağrışımları vardı. İcabını yerine getirmek, hayatını gönüllüce insanlığa ve eğitime adanmışlara düşüyor...

"Umudunu kaybetme, pes etmek olmaz" diyerek şarkı söyleyen Tacik öğrenci Hüsrev Recepov, bütün bir Tacikistan'ın sesi olarak "Hacı Ata'nın yurdundan geldim ve selâm getirdim!.." diyor ve Hacı Kemâl Erimez'e vefasını dile getiriyordu...

Meclis Başkanı'mız Bülent Arınç ise milletimiz adına, dilimizin gönüllü hizmetçilerine takdir ve teşekkürlerini sundu. Özetle "Milletimize gönülden, güzel tavsiyeler sunuldu, memleketimizin güzel insanları da bunlara uydular. Çoğu zengin olmamasına, günlük nafakasını el emeği ile, hatta temizlikçilik yaparak çıkaran fedâkâr insanlarımız, üç beş kuruşlarını bir araya getirerek bu hizmetlere destek verdiler. Bana bir Rus anne, çocuğunu bu okullara koyabilmek için Putin'den bile torpil aradığını söyledi. St. Petersburg belediye başkanı bunun sebebini, çocuklarına sahip çıkmak, onları uyuşturucu vs. belâlardan kurtarmak ve bu okullardaki çocuklarının candan 'Babacığım! Anneciğim!' diye ebeveynlerine sarıldıklarına şahit olmak olarak izah etti... Bir sırrı açıklamak durumundayım; şakadan Moğolistan'a tayinini haber verdiğim bir büyük görevlimizin yüzünün sarardığına, gözünün yaşardığına ve elinden çay bardağının düştüğüne şahit oldum. Ama biraz önce bir kızımız Nurullah Genç'in Yağmur şiirini okudu ve gözlerimi yaşarttı. Bunu kim yetiştirdi? Mehmet Sağlam Bey'den duydum: "Moğolistan gibi uzak bir yerde yirmi iki yaşlarında bir öğretmen kızımızı gördüm. 'İki seneden beri buradasınız, ne zaman dönmeyi düşüyorsunuz?' diye sordum. 'Biz buraya dönmek için gelmedik.' dedi." Arnavutluk'ta, banker krizi çıktığı zaman insanlar ellerindeki baltalarıyla birbirlerine saldırıp birbirlerini öldürürken, bu okullara girenler ölümden ve tehlikeden kurtuldu. Kapılarına ellerindeki baltalarıyla geldiklerinde 'Buraları Türk okulları... Bizim çocuklarımızı yetiştirmeye geldiler bunlar' diyerek geri döndüler. Ben sizlere bir destanı hem de yaşanan bir destanı anlatıyorum." dedi.

Evet bu okullara sadece insanlar sığınıp kurtulmadı. Çok iyi biliyorum, bir gece bir şehre teröristler roket saldırısı yapınca bütün güvercin ve diğer kuşların bu okullara ve yurtlara sığındığını insanlarımız hayretle görmüşlerdi...

Keşke Meclis Başkanı'mız gibi, Cumhurbaşkanı'mız, Başbakan'ımız, Genelkurmay Başkanı'mız ve anamuhalefet liderimiz de bu Uluslararası Türkçe Olimpiyat Yarışmasına, katılsalardı. İnşallah gün gelir bu ülke insanının bu güzel gayretlerini görmeye onların da geldiklerini görürüz...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.