Kamboçya

Kamboçya'daki Türk Koleji Müdürü, bir hatırasını anlatırken diyor ki: 1997'nin Eylül ayı... Okulumuzun ilk öğrencisini aldık. Bir hafta sonra bir öğrenci daha kayıt oldu, fakat bir süre sonra okulu bıraktı. Okulumuzda bulunan üç öğretmen sadece bir çocuğa ders veriyordu. İlk veli görüşmesi için çocuğun evini bir öğretmen arkadaşla ziyaret ettik. Bir hayli tedirgindik. Çünkü üç ay geçmesine rağmen sadece bir talebemiz vardı. Öğrencinin babası "Evimi öğretmen olarak ziyarete gelen ilk sizsiniz... Evime neden geldiniz?" dedi. (Bunlar bir rahatsızlık ifadesiydi.) Biz ise, "Hal hatır sormak, öğrenci ve ailesini daha iyi tanımak için geldik. Aile ile öğretmen arasındaki münasebetler ne kadar iyi olursa, çocuğunuzun eğitimi de o kadar iyi olur. Oğlunuz hakkında da size bilgi vermek istiyoruz." dedik. Veli, "Bu gibi şeyleri telefonla da yapabilirsiniz. Okulunuzda sadece benim oğlum okuyor. Neden başkaları gelmiyor?" dedi. Biz de "Doğru... Şimdi sadece bir öğrenci var. Çünkü okulumuz henüz yeni açıldı. Kamboçya'da henüz tanınmadık." dedik.

1999'da 41 talebemiz olmuştu. Bu çocuğun babası, okula gelerek çocuğunun kaydını almak istediğini ve Amerika'ya yollayacağını söyledi. Nihayet çocuk Amerika'ya gitti. Çocukla sürekli olarak her hafta yazışıyorduk. Çocuk bizi çok seviyordu. Fakat bir hafta e-mail'ini alamadım. Ne acı ki, çocuk Amerika'daki okulun havuzunda boğulmuş ve ölmüştü. Son e-mail'inde de okulumuzu çok özlediğini ve Kamboçya'ya geldiğinde ilk olarak bizleri göreceğini yazmıştı. Babası çok üzülmüş ve ağlamıştı. Okulumuzun ilk talebesini kaybettiğimiz için biz de bir hayli üzüldük.

Aradan beş sene geçti ve mezuniyet törenine, artık aramızda olmayan ilk öğrencimizin babasını ve annesini konuşma yapmak üzere davet ettik. Babasının yaşlı gözlerle yaptığı ve bütün velileri ve misafirleri ağlatan konuşması şöyleydi: "Bugün çocuğum, bu arkadaşlarının arasında yok. Olsaydı ben de diplomasına bakıp gözlerinden öpecektim. Fakat üzülmüyorum artık. Çünkü çocuğumun arkadaşları da benim çocuklarım gibi. Çünkü bunlar hâlen değerini bilemediğimiz bu güzel ve kaliteli okulun mezun ettiği çocuklar. Ağlıyorum bağışlayın; çünkü bundan beş sene evvel benim ölen evladım bu okulun ilk talebesiydi. Beş sene evvel beni ziyarete gelen iki öğretmen arkadaşıma bazı hakaretlerde bulundum, âdeta evimden kovmuş gibi oldum. Öğrencileri yok diye alay bile etmiştim. Onları çok üzdüm. Şimdi onlardan beni bağışlamalarını diliyorum. Keşke boyunlarına sarılsaydım ve deseydim ki: "Elli oğlum olsaydı da hepsini sizin okulunuza verseydim. O zaman onlara bir su dahi ikram etmeyi çok görmüştüm. Fakat pişmanım. Şimdi ise karşımda üç yüz talebesinin velisi duruyor ve Kamboçya'da birinci olan bir okulun mezuniyet töreninde bulunuyoruz. Oğlumun en büyük isteği bu okula tekrar dönmekti. Fakat nasip olmadı. Şunu biliyorum ki bu okula verdiğiniz çocuklara onlar, kendi çocuklarından daha iyi bakıyorlar. Ölen çocuğumun diplomasını da bize verdikleri için okula çok teşekkür ediyorum ve bu diplomayı ömür boyu saklayacağım. Çünkü bu diploma, çocuğumu ve bu güzel okulu hatırlattığı için yüksek bir değer taşıyor."

Kamboçya'ya ilk gidenler büyük engellerle karşılaştılar. Yukarıda anlatılan okulun, tek öğrenci ile işe başlaması zaten her şeyi anlatıyor. Onun için, bazıları, "Biz burada hiçbir şey yapmıyoruz, diye çok üzülüyor hatta, herhalde bu iş bizim beceriksizliğimizden dolayı böyle başarısız, biz gider başkaları gelirse daha iyi olur!" diye görüş beyan edince onlara, "Siz, size düşeni yapın yeter. İnşaallah yirmi beş sene sonra ömrünüz olursa, buraları tanıyamayacaksınız!.." deniliyor. Zaten birkaç sene sonra eğitim başarıları art arda gelmeye başlıyor. En üst seviyeden insanları çocuklarını getirip bu eğitim yuvalarına teslim ediyorlar...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.