Güçlenen Demokratik Mutabakat

Geçen yazımda Berna Turam'ın yeni çıkan 'Between Islam and the State: The Politics of Engagement/İslam ile Devlet arasında: Uzlaşma Siyaseti' (Stanford University Press, 2007) başlıklı kitabından söz ettim.

Turam kitabında esas olarak şu tezi işliyor: 1980'lerden bu yana Türkiye'de laiklik yanlıları ile İslami akımlar arasında 'oyunun kuralları' üzerinde gittikçe güçlenen bir mutabakat gözleniyor. Bunu mümkün kılan, iki tarafta da yaşanan paralel dönüşümler oldu. Bu dönüşümlerle taraflar, giderek liberalleşen demokrasinin çizdiği çerçevede kısmi bir uzlaşmaya vardılar.

Turam kitabında İslami saflarda yaşanan dönüşümü, esas olarak Fethullah Gülen hareketi ve etkileri temelinde açıklıyor. Turam'ın ortaya koyduğu analiz, Milli Görüş Hareketi'nin Milli Nizam Partisi'nden Adalet ve Kalkınma Partisi'ne, Erbakan'dan Erdoğan'a dönüşümüne de ışık tutuyor. Ancak bu dönüşüm, yani Türkiye'nin kendine özgü İslamcı akımının geçirdiği evrim ve bunun nedenleri henüz bütün yönleriyle anlaşılmış değil. Milli Görüş Hareketi'nde herhangi bir dönüşüm yaşanmadığını, AKP'nin sadece gündemini gizlediğini iddia edenlerin takındıkları tavrın anlaşılabilir, politik nedenleri olabilir. Ne var ki Türkiye'yi iyi tanıdığı varsayılan bazı sosyal bilimcilerin bile, yaşanan dönüşümü '28 Şubat süreci'ne indirgemeleri, yani 'askerin sopası' ile açıklamaları bu konunun henüz tam olarak aydınlanamadığının bir işareti. Oysa söz konusu dönüşüme ışık tutan çalışmalar az değil. Bu bağlamda Hakan Yavuz, Ziya Öniş ve Jenny White'ın çalışmaları önemli katkılar. Öniş'in 'Türkiye'de İslam ve Demokrasinin Politik Ekonomisi: RP'den AKP'ye' adlı Türkçeye çevrilmeyi bekleyen makalesi özellikle dikkate değer.

Milli Görüş Hareketi içinde yaşanan düşünsel dönüşümün tohumları şüphesiz ki '28 Şubat' sürecinden çok önce, RP saflarında başlayan 'Gelenekçi - Yenilikçi' tartışmasıyla atıldı. Muhakkak ki bu dönüşüm pek çok etkenle, İslamcı hareketin Türkiye'ye özgü nitelikleriyle, radikal İslamcılığın dünyada ve Türkiye'de uyandırdığı tepkilerle, RP'nin marjinallikten kurtulup geniş kesimleri kucaklama hedefini benimsemesi ve bir kitle partisi olma yoluna girmesiyle, 1980'den itibaren piyasa ekonomisine ve dışa açık büyüme modeline geçişle birlikte liberal görüşlü bir Anadolu burjuvazisinin (ya da laikçilere göre 'Yeşil Sermaye'nin) yükselişiyle, Gülen'in dolaylı etkisiyle, AB'nin Türkiye üzerindeki 'yumuşak gücü' ve başka etkenlerle açıklanabilir.

Doyurucu bir şekilde incelenmeyi bekleyen, hayli bakir denebilecek konu ise, 1980'lerden bu yana laiklik yanlısı (ya da Kemalist) saflarda yaşanmakta olan dönüşüm. Bugün İslami duyarlılıkları olan kesimleri tek bir 'İslamcılar' yaftası altına sokmak ne kadar yanlış ve yanıltıcı bir iş ise, laiklikten yana olan toplum kesimlerini tek bir 'laikler' yaftası altına sokmak da aynı ölçüde yanlış ve yanıltıcıdır. İslami saflarda bir inanç olarak İslam'a bağlı olanlarla İslam'dan siyaset üreten İslamcılar, İslam'ın lafzına bağlı olanlarla ruhuna bağlı olanlar, köktencilerle modernistler, gelenekçilerle yenilikçiler arasındaki ayrımlar elbette ki görmezden gelinemez. Fethullah Gülen'in İslam yorumuyla, diyelim ki Cemalettin Kaplan'ın yorumu arasında benzerlik bulmak güçtür. AKP ile Saadet Partisi'nin izledikleri çizgi birbirinden çok farklıdır.

Aynı şekilde, bir yanda laikliği toplumun dinden uzaklaşması olarak anlayan, bu bağlamda devlete toplumu laikleştirme görevini yükleyen 'laikçiler' ile öte yanda laikliği dinle devletin ayrılması, ne dinin devlete ne de devletin dine karışması olarak anlayan 'laikler' arasındaki ayrım da Türkiye'nin aynı ölçüde önemli bir gerçeği. CHP saflarında Deniz Baykal ile diyelim ki Kemal Derviş'in laiklik anlayışları arasındaki fark, bu ayrımın belki en çarpıcı belirtisidir.

Berna Turam'ın tüm bu konuları gündeme getirerek 21. yüzyılın başında Türkiye siyasetine ışık tutan kitabı, umarım en kısa zamanda, düzgün bir çeviriyle Türkçeye kazandırılır ve geniş okur kitlesine ulaşır.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.