Şevk ufku
İslâm’a hizmet edenler, mutlaka şevkle dolu olmalıdırlar. Evet, bizim için ye’se düşmemek, devamlı metafizik gerilim içinde bulunmak ve hep şevk içinde bulunmakta zaruret var... Fakat şevk ile, şen şakrak olmayı birbirine karıştırmamak lazım. Hizmet edenler için şevk ne kadar faydalı ve yararlıysa, şen şakrak olmak da o ölçüde zararlıdır. Evet, şevk, ilâhî rahmeti, diğeri ise ilâhî gadabı celbetmeye birer davetiye hükmündedir. Bilhassa, yapılan bir hizmeti şükran ve minnetle karşılayıp iki büklüm olacağımız yerde hemen sevinçle paylaşmaya kalkışmamız çok hatalı bir davranış olsa gerek.
Şevke gelince o, İnşirâh Sûresi’nin son âyetlerinde anlatıldığı gibi bir işi bitirdikten sonra hemen diğer bir işe koyulmak ve yapılan işlerde herhangi bir kesintinin meydana gelmesine fırsat vermemektir.[1] Ama bunları yaparken rağbet ibresi daima Cenab‑ı Hakk’a yönelik olmalı ve asla nefse pay ayrılmamalıdır.
[1] Bkz.: İnşirâh sûresi, 94/7.
- tarihinde hazırlandı.