Hanefi Avcı'nın İddialarına Dair Basın Açıklaması

Hürriyet, Milliyet ve Vatan Gazetelerinin 20 Ağustos 2010 tarihli nüshalarında yapılan yayınlarda, Eskişehir İl Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın bir kitabına dayanarak, müvekkilim sayın Fethullah Gülen hakkında tamamen hayali, asılsız iddialara yer verilmiştir.

Sözkonusu yayınlar, bütün devlet kuruluşlarını ve idarecilerini zan altında bıraktığı gibi; müvekkilimi de illegal bir örgüt kurarak devletin tüm kurumlarını ele geçirmek ve yönetmekle suçlayarak, kişilik haklarına hukuka aykırı olarak çok ağır, haksız ve mesnetsiz saldırı teşkil etmektedir.

Kamuoyu tarafından bilindiği üzere, belli dönemlerde bazı medya organlarında müvekkilim aleyhinde bir takım iddialar tekraren yayınlanarak karalama kampanyaları yürütülmektedir. Oysa, bu iddialara ilişkin olarak açtığımız birçok dava sonucunda, iddiaların gerçek dışılığı kesinleşmiş yargı kararlarıyla kanıtlanmış ve iddia sahipleri çeşitli ceza ve tazminatlara mahkum edilmiştir.

Bu tür yayınlar nedeniyle müvekkilim hakkında Ankara DGM'de açılan ceza davasında da, 81 İl Emniyet Müdürlüğü ve diğer resmi kurumlar tarafından yapılan araştırmalarda müvekkilime atfedilebilecek suç teşkil eden bir eylem ve bir suç örgütü tespit edilememiştir. Sonuç olarak yapılan yargılama sonucunda oybirliği ile müvekkilimin beraatına karar verilmiştir. Beraat kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından “suç işlemek üzere örgüt kurduğu yolunda mahkûmiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği” gerekçesiyle oybirliği ile onanmıştır. Böylece müvekkilimin masumiyeti kesinleşmiş yargı kararı ile sabit olmuştur.

Sayın Gülen'in beraatını hazmedemeyen bazı çevreler, çok sayıda silahlar, bombalar, suikast planları ele geçirilen Ergenekon Silahlı Terör Örgütü davasını fırsat bilerek, “Devlet kurumlarında Fethullah Gülen'in örgütlendiği” iddialarını tekrar gündeme taşımışlar ve kesinleşmiş yargı kararına rağmen infaza devam etmişlerdir.

Bugünkü yazılarda da, hükümeti devirme planları ve bu kapsamdaki eylemleri nedeniyle yargılanan davalardaki sanıkların savunulması ve masum gösterilmeye çalışılması dikkat çekicidir. Bu durum, yayınlardaki yargılamayı etkileme, müvekkilim üzerinden yargıyı ve kamuoyunu yanlış yönlendirme amaçlarını açıkça ortaya koymaktadır.

Bu iddiaların, halen Eskişehir İl Emniyet Müdürü makamında bulunan ve bütün bu hukuki süreçlerden haberdar olması gereken Hanefi Avcı tarafından sadece “duyumlara” dayalı olarak ileri sürülmüş olması da oldukça manidardır. Üstelik, sayın Deniz Baykal tarafından bizzat açıklama yapılan bir konuda dahi müvekkilimi suçlamasına anlam vermekte zorlanıyoruz.

İddiaları gündeme getiren medya kuruluşları, Ergenekon davası nedeniyle uzun süredir “hukuka saygı”, “hukukun üstünlüğü”, “masumiyet karinesi” gibi kavramlara vurgular yapmaktadırlar. Burada sormak istiyoruz: sayın Gülen sözkonusu olunca bu kavramlar neden hukuk literatüründen çıkarılmaktadır? Bırakalım “yargısız infazı”; neden “yargı kararlarına rağmen infaz” yapılmaktadır? Sayın Gülen'e suç isnatlarında bulunanlar, gerçekte ne tür amaçlar taşımaktadırlar? Bu soruların cevaplarını sağduyu sahibi vatandaşlarımızın en iyi şekilde takdir edeceklerine inanıyoruz.

Bu vesileyle tekrar belirtmek isteriz ki; sayın Gülen şahıslarla, kurum ve kuruluşlarla, politik hesaplarla değil; fikirler âlemiyle alakadardır. Düşüncelerinin ve faaliyetlerinin eksenine insanı ve evrensel değerler çerçevesinde insanlığa hizmeti koymuş olup, yasalara aykırı hiçbir faaliyeti de bulunmamaktadır. Kamuoyuna saygılarımızla arzederiz.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.