Hazreti Ali’nin Hazreti Fatıma üzerine evlenmek istemesi

Hazreti Ali’nin Hazreti Fatıma üzerine evlenmek istemesi

Soru: Hazreti Ali’nin, Hazreti Fatıma üzerine evlenmek istediği doğru mudur?

Hazreti Fatıma (radıyallâhu anhâ), edası, endamı, oturuşu, kalkışıyla tıpkı babasına benzerdi.[1] O, kâmile bir kadındı ki, ona, “kadınların en büyüğüdür” denmiştir.[2] O Sultan, Efendimiz’den (sallallâhu aleyhi ve sellem) altı ay sonra vefat etmişti ve vefat ettiğinde yirmi üç veya yirmi yedi yaşındaydı. Bu yaşta kemali, vakarı ve ciddiyeti bünyesinde toplamış, Abdulkadir Geylânî, Şâh-ı Nakşibend, İmam Ahmed-i Faruk Hazretlerine ana ve nine olabilecek kıratta, donanımda, kâmette bir kadındı.

Hazreti Ali (radıyallâhu anh), Hazreti Fatıma (radıyallâhu anhâ) üzerine asla evlenmemişti. Bir aralık –lihikmetin– Ebû Cehil’in kızıyla evlenmeyi –onu kazanma mülâhazasıyla– düşünmüş, ancak bu düşünce çok garip karşılanmıştı. Vâkıa, Ebû Cehil’in kızı, abisi İkrime (radıyallâhu anh) gibi Müslüman olmuş nezihe ve iffetli bir kadındı. Ancak Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), böyle bir izdivaca razı olmamış, hatta bunu biraz da sertçe reddetmişti. Kendisi Hazreti Ali’yi karşısına alıp konuşmamış ama şöyle söylemişti: “Ben helâli haram, haramı da helâl kılacak değilim. Vallahi, Allah Resûlü’nün kızı ile Allah düşmanının kızı bir arada olmaz.”[3]

Bu, Hazreti Fatıma’nın (radıyallâhu anhâ) hususi bir yerinin olmasına binaendir. Allah bilir, muhtemelen Allah Resûlü’ne kıyamete kadar gelecek bütün kutuplar, veliler ve mücedditlerin Hazreti Fatıma’nın temiz neslinden geleceği gösterilmişti. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) neslini devam ettiren Hazreti Fatıma ince, zarif ve aktâba anne olabilecek mevkideydi. Bu sebeple Efendimiz, o eve huzursuzluğun girmesini istememiş, kadınlık düşüncesi ve duygusuyla Hazreti Fatıma’nın rencide olabileceğini düşünmüştü.

Ayrıca, Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) gaybbîn gözüyle vefatından sonra kendisine kavuşacak ilk kişinin, kızı olduğunu görmüştü. Nitekim bu hakikati bize Hazreti Aişe Validemiz (radıyallâhu anhâ) nakleder. Hazreti Fatıma, Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) vefat hâdisesi esnasında Efendimiz’e benzer vakar ve ciddiyeti içinde O’nun huzur-u pür fütuhuna teşrif etti. Bir ara Allah Resûlü, Hazreti Fatıma’nın kulağına bir şey söyledi. Bunun üzerine Hazreti Fatıma hıçkıra hıçkıra ağladı. Aradan bir süre geçtikten sonra başka bir şey söyledi. Bu sefer de Hazreti Fatıma tebessüm etti. Hazreti Âişe, Allah Resûlü’nün kendisine ne söylediğini sorunca o, “Efendimiz’in sırrını sana söyleyecek değilim.” şeklinde mukabelede bulunmuştu. Efendimiz’in vefatından sonra Hazreti Aişe, ona ne söylediği konusunda ısrarcı olunca bir gün Hazreti Fatıma (radıyallâhu anhâ) şunları söyleyecekti: “İlk defasında kulağıma vefat edeceğini söyledi. O zaman inkisara kapıldım ve dayanamayıp ağladım. İkinci defasında ise, ‘Ehl-i Beyt’imden ilk defa bana kavuşacak, sensin.’ dedi. O zaman da bir an evvel gidip kavuşurum diye sevindim.”[4]

Evet, Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) Hazreti Fatıma’nın (radıyallâhu anhâ) kendisinden altı ay sonra vefat edeceği bildirilmişti. Binaenaleyh Hazreti Ali şayet evlenecekse varsın altı ay sonra evlensin ve kendisinden ayrılacak zevcesi Fatıma’yı, Hasan ve Hüseyin’in (radıyallâhu anhümâ) anasını, Peygamberin kızını, aktâbın (kutuplar) ninesini kırmasın. Peygamberimiz, Hazreti Ali’yi böyle bir kırgınlığa vesile olmadan korumuştu. Hazreti Fatıma çok hassas bir insandı ve âdeta havadan nem kapardı. Düşünün ki, gönlünde az dahi olsa bazılarına karşı kırgınlık vardı. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) onu kırmak ve kırdırmak istemiyor, bütün aktâb adına ona hususi bir ihtimam gösteriyordu. Hazreti Ali, Efendimiz’in bu sert çıkışı karşısında evlenmemiş ve Efendimiz’in kararına uymuştu. Hazreti Fatıma vefat ettikten sonra Hazreti Ali’nin başından birkaç tane nikâh geçmiş ve o hanımlarından çocukları da olmuştu.

[1] Tirmizî, menâkıb 60; Ebû Dâvûd, edeb 143.
[2] Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ 4/251, 5/146; Hâkim, el-Müstedrek 3/170.
[3] Buhârî, farz 5, fezâilü’s-sahabe 16; Müslim, fezâilü’s-sahabe 95, 96.
[4] Müslim, fezâilü›s-sahâbe 97; Tirmizî, menâkıb 60.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.