Milli Gazete'nin Elazığ İlavesi Olarak Yayınlanan Ocak 1998 Tarihli Nüshada, Fethullah Gülen Hakkında Hakaretamiz ve Tahkir Edici Nitelikte İddialara Tekzip
Milli Gazetenin Elazığ ilavesi olarak yayınlanan Ocak 1998 tarihli nüshada, Müvekkilimiz Muhterem Fethullah Gülen hakkında hakaretimiz ve tahkir edici nitelikte iddialar ileri sürülmüştür.
Söz konusu yazıda, Muhterem müvekkilimize karşı hiçbir ölçüye sığmayan, seviyesiz suçlamalarda bulunulmakta; iftira boyutlarına varan isnatlarla milletimizin bu mümtaz şahsiyetine karşı husumet ve garaz duyguları, karalama biçimine büründürülerek, hukuk ve ahlak dışı bir saldırıya dönüştürülmüştür. Bu haksız tecavüz, milletimiz nezdinde ve hukuki zeminlerde elbette ki layık olduğu cevabı almalıdır. İşte bundan dolayıdır ki, bazı hakikatlerin bir kez daha kamuoyuna duyurulması gereği doğmuştur.
Ancak bir iftira manifestosu olarak vasıflandırılabilecek bu yayında, Muhterem Fethullah Gülen'in ülkemizde bir hoşgörü ve uzlaşma ortamının doğması için gösterdiği ilmi ve fikri faaliyetler suçlama konusu yapılarak, kendisine, toplumun değişik kesimlerine ve farklı düşüncelere mensup kişi ya da kuruluşların gösterdiği yoğun ilgi, hayali bir ihanet iddiasının malzemesi haline getirilmiştir.
Muhterem müvekkilimizin bu güne değin bütün milletimizi kapsayan ve İslam'ın temel değerleri doğrultusunda yürüttüğü halisane gayretler ile insanlarımız arasında sevgi, kardeşlik ve birlik duygularını güçlendirme yönündeki çabaları da, bu yazı sahiplerince, yasadışı malum bölücü örgütün faaliyetleri ile kıyaslanarak bazı müstehrek nitelikte benzetmelere gidilmiştir. Bu ise, söz konusu yayını yapanların, muhterem müvekkilimizin görüşlerini ve fikirlerini eleştirmek değil, sadece hasmane saik ve meşum gayeler güttüklerinin en açık delilidir. Yine bu yazıyı kaleme alanlara göre, muhterem müvekkilimizin düşünce ve hizmetlerinin büyük bir kabul görmesinin arkasında da, mutlaka bazı iç ve dış odakların aranması gerekirmiş. Diğer bir değişle bu kişiler, Muhterem Fethullah Gülen'in sadece Allah'ın rızasını kazanmak için ulvi amaçlara yönelik hizmetlerinin milletimiz için bir ümit kaynağı haline gelişinin ardındaki manevi gücü anlamak istememekte ve hazmedememektedirler. Öyle ki, bu hazımsızlık sahipleri dini ve tarihi hakikatleri dahi çarpıtarak, muhterem müvekkilimize karşı insaf ve izana sığmayacak çirkin yakıştırmalarda bulunmaya yeltenmişlerdir. Üzülerek belirtmemiz gerekir ki, kendileri gibi düşünmeyenleri, kendi siyasi yandaşı olmayanları yüce dinimiz adına düşman ilan eden böylesine hasmane tavırlar gerçekte, İslami savaş ve terörle birlikte eşdeğer göstermek isteyenlerin emellerine yaramaktadır. Muhterem Fethullah Gülen ise, ülkemizde ve yurtdışında İslam'ın insanların zihninde kavga ve kan çağrışımları getirmesi yönündeki suiniyetli propagandalara karşı, yüce dinimiz ve tarihi mirasımızın hakiki yüzünü tanıtma gayreti içerisindedir. İşte hoşgörü düşüncesi de bu hakiki yüzün vazgeçilmez bir lazımesi, parçasıdır. Nitekim farklı dini ve milli toplulukları yüzyıllar boyunca bir arada ve barış içinde yaşatmış olan Osmanlı İmparatorluğu'nun bu düşünceyi mükemmel biçimde müşahhas hale getirdiği sistem, hoşgörü anlayışının tarihimizdeki en bariz örneğini teşkil etmektedir.
Diğer yandan muhterem müvekkilimizin, farklı dünya görüşüne sahip olmakla birlikte, aynı topraklar üzerinde birlikte yaşadığımız insanlarla ve inançlarla karşılıklı saygı esası üzerinde diyalog kurup, onların da din ve vicdan hürriyetinin en sağlam biçimde gerçekleşmesine destek vermelerini sağlaması, sağduyulu herkes tarafından şükran ve sevinçle karşılanırken; söz konusu yazıda bu durum 'Milletimize düşman olan iç ve dış odaklarla' işbirliği şeklinde vasıflandırılarak insafsızca karalanmaktadır. Gerçekte ise sözü edilen iç ve dış odakların, ülkemizde bir barış, sevgi ve hoşgörü ortamı yerine, bir kavga ve kargaşa ortamını arzulayacakları aşikardır. Çünkü ancak böylesine kaos ortamlarıdır ki, kardeşi kardeşe düşman etmiş, yine böylesine çatışma zeminleri fırsat bilinerek milletimizin manevi dinamikleri kırılmak ve ufukları karartılmak istenmiş, istenmektedir. İşte bu meşum maksatların gerçekleşmemesi için Muhterem Fethullah Gülen, milletimizin ortak asgari manevi müşterekleri çerçevesinde bir yozlaşmadan uzlaşma iklimi teşkil edilmesi teklifinde bulunmakta ve bu da milletimizin vicdanında ve zihninde büyük bir kabul görmektedir. İnsanlarımızın vazgeçilmez manevi değerlerinin bütün vatan sathında gerçek manasıyla kök salmasını ve ebediyen baki kalmasını arzu eden herkese derin bir memnuniyet veren bu halisane gayreti, söz konusu yazıda olduğu gibi düşmanca bir kötülemeye maruz kılanların ise, tarih, millet ve mahkemeler nezdinde mesul tutulacaklarının altını çiziyor, kamuoyuna saygılarımızı sunuyoruz.
Fethullah Gülen Vekilleri
- tarihinde hazırlandı.