Müslümanlar, Yeniden Büyük Güç Olabilir mi?

Fethullah Gülen'in günümüz Müslümanlarının geri kalma sebepleri ile ilgili tespitlerine geçtiğimiz hafta yer vermiştik.

Gülen, yine Zaman'da yayınlanan röportajının satır aralarında bu sorunları aşmanın yollarını da anlatıyor.

"Gezdiğim her yerde, cami kürsülerinde 'eğitime sahip çıkın' dedim. 'Seviyeli insan yetiştirin' dedim. Ülkemizin derdi cehalettir, tefrikadır, birbirini yemedir, fakirliktir. Bunların çaresi de zenginlerin organize olması, çalışmayı öğrenmeleridir." Gülen, bu ifadeleri ile Müslümanların iki önemli sorunu; cehalet ve fakirlik konusunda çözümü fiili olarak gösteriyor. "Kafalar fünunu medeniye ile çok aydın olmalı, gönüller de iman nuruyla. Sırlarıyla Allah'a ait esrarı müşahede etmeliler." diyen Gülen, tavsiyelerini şöyle sürdürüyor: "Kainatı da bir Batılının hallaç ettiği gibi hallaç etmeliler. Dünyayı çok iyi okumalılar. İnsanlığı çok iyi okumalılar." Bu donanımla yetişmiş bir Müslüman'ın tefrikaya düşmesi, ister fakirlik ister cehaletten kaynaklansın terör batağına saplanması da söz konusu olmayacaktır.

Gülen, Müslümanların bir diğer önemli sorunu tefrikayı aşmak içinse, hoşgörü ve diyalog üzerinde duruyor. Hazımsızlığı kaldırıp bir arada yaşama, karşılıklı inançlara saygı duyma ve insanların birbirlerini olduğu gibi kabul etmelerini sağlama. Gülen, hoşgörünün sadece Müslümanların kendi aralarında değil, diğer dinlerin mensuplarına da gösterilmesi gerektiği üzerinde duruyor. Hoşgörü ile gelişen toplumsal barış ve uzlaşma kültürü, Müslümanların kendi aralarında, Müslümanların azınlıklarla ve azınlık olarak bulundukları toplumlarla sorunlarını aşmada en önemli etken olacaktır.

"İslami gelenek ve görenekleri, teamülleri yaşamanın yanı başında bir demokrasinin olmasının hiçbir mahzuru yok. Hatta bu demokrasiye şu da ilave edilebilir. Bir insanın ihtiyaçları sadece dünyevi ihtiyaçlardan ibaret değildir. Düşünce hürriyeti olsun, fikir hürriyeti olsun, kazanma hürriyeti olsun bunların hepsinden istifade edeyim; ama benim bir de ebede açık yanım var. Ebed için yaratılmışım. Ebediyetten başka bir şeyle tatmin olmuyorum. Demokrasi eğer tam demokrasi ise benim bu arzumu yerine getirme hususunda da bir şeyleri içermesi lazım. Yani demokrasinin bir de metafizik buudunun olması lazım."

Gülen'in ebede açık demokrasi teklifi, bugün Müslümanların ekseriyetle yaşadıkları din-devlet ilişkileri sorununu aşmaları için çıkış kapısı olabilir. Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu bağımsız devlet sayısının son 55 yılda 8'den 49'a yükseldiği, bunların bir kısmının devlet geleneği olmadığı ve yönetim bunalımları yaşadıkları göz önüne alınırsa teklifin önemi daha da iyi anlaşılıyor. Bu ülkelerin bir kısmının Batılılaşma kompleksi ile bir kısmının da sömürgecilerin dayatmaları ile oluşturdukları sorunlu sistemler, ebede açık demokrasi ile din-devlet/halk-devlet çatışmasından kurtarılabilir. Bu da Müslüman toplumların dışa yönelik hamleler yapmalarının önünü açar.

Sonuç olarak, iyi eğitimli maddeten iyi durumda olan Müslümanlar, ebede açık demokratik bir sistemde daha iyi ve akl-ı selim sahibi idareciler seçme imkanı bulacaklardır. Yine, aralarındaki tefrikanın kalkması, hoşgörü ve diyaloga dayalı uzlaşma kültürü, Müslüman toplumların kendi aralarındaki sınır ve suni sorunları barışçı yollardan aşmalarını sağlayacaktır. Bu da, Müslümanların birlik içinde geleceği planlayarak, hem siyasi hem de iktisadi olarak dünya muvazenesinde yeniden yer almalarını mümkün hale getirecektir.

Müslüman toplumların içine düştükleri zelil durumdan kurtulmaları ve yeniden uluslararası sistemde sulh unsuru büyük güç olarak yer almaları için, Gülen'in çözüm önerileri büyük önem taşıyor.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.