Hicret ve İnsan

Hakikaten hicret, insanın ve insanlığın kaderi şeklinde tezahür ediyor. Tarih sayısız göç hadiselerine şahit. 'Mukaddes göç' olarak hicret, Hz. Adem, Hz. İbrahim, Hz. Lût, Hz. Nuh, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed Aleyhisselam gibi peygamberlerin de kaderidir. Toynbee, göçebelerin kurduğu 27 medeniyetten bahsederek, büyük ümranların hep göçler sayesinde oluştuğunu teyit eder.

Göç olan yerde hareket, hareketin olduğu yerde tazelik ve bereket görülür. Esasında bir yolcu olan insana ayrı bir dinamizm kazandırır hicret. Şayet hicret, bir buluşma, bir medeniyet inşası ise medeniyetler, esas kaynağını o dinamizmden alır.

Bir mekana bağlı kalanlar medeniyet inşa edemiyorlar demek. En azından mekana ve dünyaya kalben bağlanmamak meselenin özü itibariyle mühim.

Hz. Muhammed Aleyhisselam, "Benimle dünyanın hali ancak bir ağacın gölgesinde bir müddet dinlenip de bırakıp gîden bir yolcu gibidir" der. Hani dünya hayatı, esas memleketine gitmek üzere bir ağacın gölgesinde az bir istirahat etme şeklinde anlatılır ya, aynen öyle.

Dünyayı kalben ve aklen böyle algılamak, çeşitli buutlarıyla hicreti kolaylaştırıyor. Zira hicret yenilik getirir. Başka nimetlerin elde edilmesine sebep olurken yeni ufuklara da açılım sağlar. Yeni mekanlara açılma da ancak onunla mümkün.

Hicret, çile demek, baştan çileyi kabullenmek demektir ki, imanın daha da gelişmesine, kıvama ermesine vesile olur.

Diğer yandan Allah'a yönelme gibi nefsi arzuları terk etmek de hicrettir. Hicret haldir ve daha çok niyetle alakalıdır. Bir sadakat nişanıdır.

Bir hadis-i şerife göre "Gerçek muhacir, Allah'ın yasaklarından uzaklaşıp kaçınandır." Belki en mühimi de bu. Tüketim toplumlarında ne kadar da ihtiyaç var böyle bir hicret anlayışına. Allah'ın yasak ettiklerinin yaygınlaştığı toplumların zamanı geldiğinde böyle bir hicrete maruz kalacaklarında şüphe yok.

Kuşların ve balıkların dahi korunmak için binlerce kilometre hicret ettikleri biliniyor. Demek hicret fıtri bir şey. Gelişmeler ve sosyal çalkantılar gösteriyor ki, insanlık belki de tarihin en büyük göçüne tanıklık ediyor ve edecek.

Anadolu insanı da hicretin kokusunu ve zevkini aldı, daha doğrusu çilesini tattı. Hicretin yoğunlaşması kurulacak yeni medeniyetin en büyük habercisi. İnsan-ı kâmil yolunda hicretle, değişik kültür coğrafyalarına yapılan hicret buluştuğunda dünyanın yeni bir bahara kaydığını herkes görüyor artık.

Hem kameri hem de miladı yeni yıla bu duygularla girerken dünyamızın barış ve huzuru adına açılımların ancak hicret düşüncesiyle gerekleştiğini vurgulayarak bitirelim.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.