Ruhların Arayışı
Hasan Bülent Kahraman gene beni modası geçmiş bulacak biliyorum, ama söylemek zorundayım: Eski müziğimize bayılıyorum. Binlerce yıllık bir kültürün, insan ruhuna dinginlik getiren bir birikimin nağmeleri var o müzikte. 'Pax Ottoman'ı, değişmeyeceği sanılan bir dünyanın ruh halini bulabilirsiniz eski müziğimizde. Huzur, denge, istikrar, ahenk...
Bazı parçalar belirli kişileri anımsatıyor. Dün sabah radyoda 'Dilhun olurum yâdı cemalinle senin ben'i duyunca hemen Yılmaz Hasdemir'i aradım. Kimse o şarkıyı Yılmaz gibi söyleyemez. 'Gülyağını eller sürünür, çatlasa bülbül ' şarkısı bana hep genç yaşında ölüp giden kuzenimi, Kemal ağabeyimi anımsatır. 'Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime' veya 'Mani oluyor halimi takrire hicabım' da Atatürk'ün nişanesi gibidir.
Şimdi durup dururken bunları da nereden çıkardın, diyeceksiniz. Cem Karaca'nın Fethullah Gülen hocaya duyduğu hayranlığı, yazdığı övgü dolu mektupları okuyunca düşündüm: Benim eski müziğe duyduğum sevgiye benzer bir şey miydi acaba Cem Karaca'nın Gülen'e duyduğu hayranlık?
Salt maddi dünyanın getirdikleriyle yaşamak belki mümkün, ama kolay değil. İnsan ruhu, hayatta daha derin anlamlar arıyor, kendini aşan evrensel oluşumların bir parçası olmak istiyor.
'Cem Karaca yaşlanınca dine mi yöneldi,' demek yanıltıcı olur. Aslında sosyalist-Marksist-komünist gelenek de, dinin sağladığı pek çok psikolojik doyumu sağlamadı mı? İnsanın kendini aşan bir amaçla bütünleşmesi, kurtuluş umudu, kutsal kitaplar, peygamberler, dogmalar, tartışmasız iman edişler, yaşamın bu sayede anlam kazanması, bu uğurda yapılan fedakârlıklar... Dine özgü gibi gözüken pek çok unsurun aslında devrimci sol gelenekte de bulunduğu söylenebilir.
Yalnız solda değil, radikal ideolojik nitelik taşıyan akımların hemen hepsinde benzer unsurlar vardır.
Yemek, barınmak, güvenlik gibi temel gereksinmeleri karşılanmış bir insanın iki temel sorunu kalır. Birincisi, kimlik sorunudur: Ben kimim? İkincisi, yaşamına bir anlam verme sorunudur: Neden yaşıyorum, hayatın anlamı nedir?
Hayatın anlamını sanatta, felsefede, dinde, ideolojide, parada, sekste, iktidarda.. meşrebinize göre pek farklı şeylerde bulabilirsiniz. Hayatın anlamını bulmak için izlediğiniz yol, birinci soruya verdiğiniz yanıtla yakından ilgilidir: 'Ben kimim', bir bakıma, 'Ben kim olmak istiyorum' diye de okunabilir. Kim olmak istiyorsanız, hayatınıza vereceğiniz anlam da ona göre değişecektir.
Kısacası, bir zamanlar hızlı solcu olan, fabrikada tütün saran kızların türküsünü yazan Cem Karaca'nın sonradan Fethullah hocaya bağlanması beni hiç şaşırtmadı.
Bütün ruhlar bitmeyen bir arayış içindedir. Var olmanın koşuludur bu.
Şu anda neyi mi dinliyorum? 'Gelse o şuh meclise, nazı tegafül eylese!' Bateri çalan oğlumla neden anlaşamadığımı söylememe gerek var mı?
- tarihinde hazırlandı.