Aydınlık Gazetesi'nde yayınlanan "Kozinoğlu'nun Aydınlık'a Mektubu 1, 2 ve 3" başlıklı haberlere düzeltme ve cevap metni
İSTANBUL 57. NOTERLİĞİ'NE
KEŞİDECİ : Fetullah Gülen
VEKİLİ : Av. Orhan Erdemli
Hürriyet mah. Yurt Sok. No:30/3 Çağlayan - İstanbul
MUHATAP : Mehmet Bozkurt (Aydınlık Gazetesi Sorumlu Müdürü)
İstiklal cad. Deva çıkmazı sok. no: 3/3 Beyoğlu - İstanbul
KONU : Aydınlık Gazetesi'nin, 16, 17 ve 18 Kasım 2011 tarihli nüshalarında 1. ve 6. sayfalarda yayınlanan "Kozinoğlu'nun Aydınlık'a Mektubu 1, 2 ve 3" başlıklı yazılar hakkındaki "düzeltme ve cevap" metninin, 5187 Sayılı Basın Kanunu'nun 14. maddesi gereğince yayınlanması ihtarıdır.
DÜZELTME VE CEVAP METNİ
Aydınlık Gazetesinde, 16, 17 ve 18 Kasım 2011 tarihlerinde "Kozinoğlu'nun Aydınlık'a Mektubu 1, 2 ve 3" başlığıyla yayınlanan yazılarda ortaya atılan iddialar tamamen gerçek dışıdır.
"Gülen'in okul müdürleri CIA'ya rapor veriyor", "bu okullar ABD'li istihbaratçıların barınma yuvaları", "bu okulların faaliyetleri için gereken paraları Amerika'nın verdiği" ve benzeri iddiaların hiçbir gerçek yönü olmadığı kamuoyu tarafından yakinen bilinmektedir. Dışişlerine ve MİT'teki tayinlerle müvekkilim arasında irtibat kurulması da tamamen asılsız beyanlardan ibarettir.
Aydınlık Gazetesi'nin yıllardır fırsat düşürüp, gerçek dışı yayınlarla Sayın Gülen aleyhinde karalama kampanyası yürütmekte olduğu yargı kararlarıyla sabittir. Bu kez de Kâşif Kozinoğlu'nun ölümü fırsat kabul edilerek, bunca yargı kararlarına rağmen aynı uydurma iddialar tekrar edilmiştir. Bu nedenle aşağıdaki hususları kamuoyunun dikkatine sunuyoruz:
1- Öncelikle şu hususu sormak isteriz: Aydınlık Dergisi Devletin yetkili bir makamı veya yargılama ve hüküm verme yetkisine sahip bir adli organı mıdır ki bir istihbarat elemanı kendisine mektup göndermektedir?
Zira bir istihbarat elemanı, suç içerdiğini düşündüğü bir takım faaliyetlere muttali olmuşsa, bunu Devletin ilgili birimlerine rapor eder. Devlet birimleri de konuyu tahkik ederek adli makamlara intikal ettirir. Yargı organları ise yapacağı kovuşturma sonucunda konuyu açıklığa kavuşturarak suçlu gördüğünü cezalandırır, masum kişilerin de beraatına hükmeder.
Bu durumda, Devlet imkânlarıyla ve Devlet adına çalışan Kâşif Kozinoğlu; gerçekten böyle bir mektup varsa neden bunu yetkili makamlar yerine Aydınlık Gazetesi'ne vermektedir? Devletin bir görevlisi ile yıllardır Devlet ve ricali aleyhtarı yayınlarıyla tanınan kişiler arasında nasıl bir organik bağ bulunmaktadır? Bu kişilerin ortak payda ve hedefi nedir? Bu yayınların arkasında gerçek amaç nedir? Kamuoyu, bu soruların makul ve inandırıcı cevaplarını merak etmektedir.
2- Aydınlık Dergisi uzun yıllardır Kâşif Kozinoğlu aleyhine yayınlar yapıyor; Kozinoğlu'nu ABD'nin paralarıyla ve CIA'nın güdümünde operasyonlar, provokasyonlar ve sabotajlar yapmakla suçluyordu. "Çiller Özel Örgütü" yöneticisi olduğu Doğu Perinçek'e suikast planladığı iddialarını gündeme getiriyordu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, kamuoyunda "odatv" olarak isimlendirilen iddianamesine göre, Aydınlık Gazetesi yazarları Hikmet Çiçek ve Adnan Akfırat'ın notlarında Kozinoğlu şöyle yer almıştır: "CIA'nın Türkiye'deki operasyon ekibinin kilit elemanlarından", "Kaşif'in uyuşturucu ticaretinde kritik bir yeri var", "Genelkurmay Savcılığı'nda Sabancı Suikastının da içinde yer aldığı bir hazırlık dosyası bulunuyor."
Hal böyle iken, Aydınlık Gazetesi bugüne kadar ABD ve CIA adına çalıştığını ileri sürdüğü bir kişiyi dayanak gösterip ve o kişiye ait olduğunu söylediği notlara itibar ederek, bu kez başkalarını Amerika ve CIA adına faaliyet yürütmekle suçlayabiliyor?
Aksi sabit olana kadar kişilerin masumiyeti evrensel bir hukuk kuralıdır. Aydınlık Gazetesi'nin iddialarının aksi sabit olmadığına göre, evrensel hukuk kuralları gereği iddialarını ispat etmekle yükümlüdür. Kim; nerede, kimin adına, kimden para almış? Kim; hangi okulu CIA ajanlarının barınma yuvası haline getirmiş, CIA ajanlarına rapor vermiş? Bütün iddialar hukuken ispat edilemediği takdirde, bu durumun hukuken suç tasnii teşkil edeceği açıktır.
3- Bu haber nedeniyle tekraren duyurmak isteriz ki, Sayın Gülen'in herhangi bir okulu bulunmamaktadır. Yurt dışında açılan Türk Okulları, Anadolu insanı tarafından kendi öz sermayesi ile kurulmuştur. Bu okullarda bugüne değin ülkemizin menfaatlerine ve yasalara aykırı hiçbir faaliyet sözkonusu olmamıştır. Bu nedenle, gerek doğrudan ve gerekse yurt dışındaki Türk okulları üzerinden dolaylı olarak Sayın Gülen'i hedef alan iddiaların hiçbir mesnedi bulunmamaktadır.
Müvekkilimin herhangi bir kurum ve kuruluşlarda ki tayinlerle de hiçbir şekilde ilgisi bulunmamaktadır.
Kamuoyu, iftira niteliğindeki bu tür yayınlara hiçbir şekilde itibar etmemekte ve yargı kararlarına rağmen yapılan bu haberlerin maksatlı olduğunu bilmektedir.
4- 5187 Sayılı Basın Yasasının 3. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, basın özgürlüğü "bilgi edinme, yayma, eleştirme ve yorumlama" haklarını kapsamaktadır. İsmi, sıfatı, konumu, düşüncesi, inancı ne olursa olsun; hiç kimsenin görüşlerini, inançlarını beğenmediği kişileri karalamaya hakkı bulunmamaktadır. Hal böyle iken, yargı kararlarına rağmen aynı iddiaların tekrar tekrar ortaya atılması basın ahlak ve ilkeleriyle bağdaşmayan art niyetli bir tutum olarak görünmektedir.
Kamuoyuna saygılarımızla sunarız.
Sayın Noter üç nüshadan ibaret işbu ihtarnamenin bir suretinin APS ile muhataba tebliğini, tebliğ şerhli bir suretinin de tarafımıza verilmesini talep ederim, saygılarımla. 18.11.2011
Fetullah Gülen Vekili
Av. Orhan Erdemli
- tarihinde hazırlandı.